General Dictionary

Operative: Çalışır durumda/vaziyette.
Inoerative: Çalışmayan, çalışır durumda olmayan.
Inspect: İncelemek.
Possible: Mümkün, olası.
Statement: Yargı, söylem.
Dimensional: Boyutsal, boyout ile alakalı.
Obey: Emire uymak/itaat etmek.
Include: İçermek.
Armrest: Kol desteği, kol dayanağı, kolçak.
Emergency: Acil durum.
Evacuation: Tahliye, acilen bir yeri boşaltmak.
Duty: Sorumluluk, görev.
Clearance: İki şey arasındaki aralık, boşluk.
Heat: Isı.
Shield: Kalkan, koruyucu.
Prepare: Hazırlamak.
Trouble-shoot: Sıkıntı tespit etmek.
Occur: Ortaya çıkmak/meydana gelmek.
During: Süresince/boyunca.
Subsequent: Sonraki.
Ground: Yer, zemin.
Sign: İp ucu, kanıt, işaret (normalde imza/imzalamak demek).
In accordance: Bir şeye uygun.
Examine: İncelemek.
Impose: Empoze etmek (esnek bir sözcük, farklı anlamlara gelebiliyor).ü
Landing Gear: İniş takımı.
Faulty: Bozuk, hatalı.
Communication: İletişim.
Calibrated: Kalibre etme.
Ensure: Emin olmak.
Accuracy: İsabet oranı, doğruluk oranı.
Conduct: Yürütmek (Bir işi yürütmek).
Storage: Depo, depolamak.
Permanently: Kalıcı bir şekilde, kalıcı olarak.
On time: Zamanında.
Seam: Birleşme yeri.
Plated: Kaplanmış.
Encounter: Karşılaşmak (bir olayla).
Mount: Takmak.
Indicate: Göstermek, belirtmek.
Demonstrate: Göstermek (biraz açıklamak, nasıl çalıştığını anlatmak gibi).
Interval: Aralık, iki olayın arasında geçen süre.
Zone: Bölge.
Periodic: Periyodik, belirli aralıklarla.
Annual: Yıllık.
Feature: Özellik (telefonun kamerası HD gibi).
Bearing: Rulman.
Tail: Arka, kıç.
Contain: İçermek (bir şeyin başka bir şeyi kapsaması).
Probe: Bir şeyi ölçmek için kullanılan aletin ölçümü yapan kısmı.
Sample: Örnek (bir şeyin içerisinden alınan bir örnek).
Digit: Hane (Örneğin üç haneli bir sayı, 103. Ev demek değil.).
Function: Fonksiyon.
Usual: Sıradan.
Suspect: Şüphelenmek.
Replacement: Yenisi (eski bir şeyin değiştirilirken takılacak olan yenisi).
Doubt: Tereddüt, şüphe.
Knowledge: Bilgi, bilgi birikimi.
Confidence: Özgüven.
Ignore: Görmezden gelmek.
Refuse: Reddetmek, kabul etmemek.
Retreat: Geri çekilmek.
Malfunction: Bozulma, bozulma anı.
Reject: Reddetmek.
Restricted: Kısıtlanmış.
Register: Kayıt etmek.
Blow: Üflemek.
Throw: Atmak.
Show: Göstermek.
Proper: Uygun, uygun olan.
Strenght: Güç.
Improve: Geliştirmek
Available: Uygun, mevcut.
Applicable: Uygulanabilir (bir şeye bir şey takılabilir gibi).
Utilized: Amacı için kullanılmış.
Verification: Doğrulamak (isimleşmiş).
Verify: Doğrula (fiil hali).
Both: Her ikisi.
Dedicated: Belirlenmiş, özel.
Facilitiy: Bir şeyin yapıldığı yer, bina.
Heat sink: Isı çeken yer, soğutucu.
Return: Geri göndermek, yollamak.
Distributor: Dağıtıcı.
Lead: Kurşun (madde olan).
Produce: Üretmek.
Recently: Yakın zamanda.
Aural: İşitsel.
Through: İçerisinden.
Though: Buna rağmen.
Route: Rota, yönlendirmek.

Exam Dictionary

IDKelimeAnlamÖrnek Cümle
1SynonymEş anlamlıChoose the correct synonym for this word.
2AntonymZıt anlamlıChoose the correct antonym for this word.
3InferÇıkarım yapmakWhat can be inferred from this passage?
4PurposeSebep/anlamWhat is the purpose of a teacher?
5RelatedBağlantılı/ilişkiliThese two words are not related.
6FollowingAşağıdakiWhich one of the following does not mean “cannot”?